SELDA ÖREN MENKÜ KİMDİR?
“Bir ormanda iki ormancı ağaç kesiyormuş. Birinci ormancı sabah erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyor, bir ağacı kesip hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyunca sadece öğle yemeği için vakit ayırıyormuş. Akşamları da diğer ormancı arkadaşından birkaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıp evine daha geç gidiyormuş. İkinci ormancı ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında evine dönüyormuş. İki ormancı “bir hafta boyunca kim daha fazla ağaç kesecek bakalım” diyerek bir iddiaya girmişler. İki ormancı aynı yoğunlukla çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.
Sonuçta ikinci ormancı çok daha fazla ağaç kesmiş. En çok ağacı kendinin kestiğini sanan birinci ormancı çok şaşırmış:
– Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken ağaç kesmeye başladım, senden daha geç evime döndüm. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Nasıl daha başarılı oldun, sırrın nedir?
İkinci ormancı tebessümle yanıt vermiş:
– Bir sırrım yok. Sen durup dinlenmeden çalışırken ben birkaç ağaç kestikten sonra hem dinleniyordum hem de baltamı biliyordum. Keskin baltamla, daha az çabayla, daha çok ağaç kestim…”
İki ormancı hikâyesinden sona gelelim benim hikâyeme…
Manisa’nın Soma ilçesinde dünyaya gelmişim. Sisteme duyduğum merakım ve doğa sevgisi ile fizik bölümünü bitirdim. Eskişehir’de Üniversite bitince evlilik, ardından dokuz yıl öğretmenlik yaptım. Bu arada kızımız hayatımıza katıldı…
2006 yılında eşimin Çin’den aldığı iş teklifiyle, öğretmenlik dönemini kapatıp, yeni öğrenmelere başlangıç yaptım. Bu başlangıç ve çocuksu merakım ile fizik dışında sorular zihnimde uçuşmaya başladı…
- Anne şapkası, eş şapkası, evlat şapkası gibi şapkalar dışında, bu kültürde hangi şapkaları takabilirim?
- Kendimi ruhsal olarak nasıl doyurabilirim?
- Bu kültürde kendi değerlerimi yaşayarak yeniliklere nasıl kapı açabilirim?
- Bu topraklarda kendi özüme uygun hangi tohumları ekebilirim?
Soruları benim tekrar üniversiteye başlamama vesile oldu. Dünyanın birçok ülkesinden burslu olarak gelen 25 öğrenci ile beraber Nanchang Üniversitesi’de Çin Dili ve Edebiyatı hazırlık okudum. Sorularımla kendime çizdiğim yolda, Çince öğrenme, birçok kültürü tanıma ve Çin’i yaşama şansı yakaladım.
Bu deneyimimle beraber sorularım kol kola girmiş beni farklı bir içsel yolculuğa hazırlıyordu.
Bu yolculuğun başlaması ve derinleşmesi ile beraber İstanbul’a döndük. Oğlumun da hayatımıza katılmasının ardından, kendimle ve hayata dair farkındalıklar artıyor, bir o kadar da karışıyordum ki tam bu sırada Adler Koçluk eğitimi ile tanıştım.
Koçluk Eğitimimi tamamladıktan sonra yeni bir aydınlanma yaşadım. Sevdiğim öğretmenlik mesleğini bırakmam, Çin’de yaşadığım deneyimler, çocuklarım ve tüm tanıştıklarım sanki beni Koçluk mesleğine hazırlamak için çalışmışlardı.
Teknikler, araçlar ve tecrübelerimle artık sorularımı sadece kendime değil yol arkadaşı olmamı isteyenlere de sorabilecektim. Artık değişim- dönüşüme hazır olan bireyler ve takımlarla Profesyonel Koçluk Mesleğimi yapabilecektim.
- Kendime farklı neler katabilirim?
- Geliştirilmesi mümkün olan yönlerim neler?
- Bu yolculukta neleri bırakmak, neleri kendime katmak istiyorum?
- Bakış açımı genişletmeme neler destek olabilir?
- Zihinsel ve ruhsal sınırlarımı nasıl genişletebilirim?
- Yol arkadaşlarımın gelişimine-değişimine nasıl destek olabilirim?
Soruları ile beraber, 2013’de İzmir’e yerleştikten sonra;
NLP, ODM 1-2, CİYO, Şamanik Yolculuk, Şiddetsiz İletişim, Transaksiyonel Analiz(TA),Etkili Anne Baba Eğitimi (P.E.T.), Regresyon Terapistliği, Yönetici Koçluğu, Takım Koçluğu, Points of You (Koçluk Oyunu-aracı) eğitimlerini ve Adlerce ‘de koçluğun mastar programı olarak bilinen practicum sürecini tamamladım.
Halen ICF (international Coaching Federation) üyesi olarak, ÇYDD, TED, ÖRAV, Biz Bizze gibi STK’larda, bireysel ve takım koçluklarıyla sosyal projelere destek vererek ruhumu besliyorum.
İşte “İki Ormancı” hikâyesinin “Benim Hikâyem” e izdüşümü olarak;
Kendimize ve sevdiklerimize zaman ayırmak, öğrenmelerimizi, doyumlarımızı, bilgi- becerilerimizi artırmak ve dengelenmek baltamızı bilemektir.
Bende iki çocuk annesi ve eş olarak, amatör tiyatro oynayarak, fotoğraf çekerek, yeni tatlar- yeni yerler keşfederek, doğada vakit geçirerek ve okuyarak, baltamı biliyorum.
Baltasını bilemek ve kendini parlatmak isteyen bireylere, takımlara koçluk ve eğitimlerle yol arkadaşlığı yapıyorum. Yaparken de kendimin ve yol arkadaşlarımın değişim ve dönüşümlerine şahit olmanın keyfini çıkarıyorum.
Edindiğim tecrübe ile birikimleri pozitif gelişim-değişim-dönüşüm isteyen bireylere ve kurumlara koçluk ve eğitim aracılığıyla sunmaya devam ediyorum.