Başarı İstediğin Sen Olabilmektir

Başarı nedir diye dünya üzerinde yaşayan 7 milyar 837 milyon kişiye sorsak, bir o kadar farklı cevap alırız. TDK’ye göre başarı ‘başarma işi, muvaffakiyet’ demek. Yani yaklaşık 8 milyar anlamdan biri… Başarının anlamı kişiden kişiye farklılık göstermesiyle birlikte, kültürden kültüre, toplumdan topluma da farklılık göstermektedir. Örneğin ABD’de yaşayanlar için rekabetçilik, bireysellik ve güç sahibi olmak daha fazla değer gördüğü için başarı bireysel olarak çok ön plandadır. Ancak Japon toplumu gibi birlik ve bütünlük değeri çok yüksek ülkelerde, grubun menfaatleri uğruna çaba göstermek ve kabul görmek çok daha değerlidir.

Başarının tanımı yapılırken evrensel düzeyde kabul gören başarı kriterleri de bulunmaktadır.  Yoksa bugün olimpiyatlar dahil yarışma organizasyonları olmazdı. Genellikle ‘ilk’ler ve ‘en’ler hemen her toplumda takdir edilir ve başarı olarak kabul edilir. Bununla birlikte ‘ilk’ler her zaman sabittir ve zamandan zamana değişmeyen bir özellik gösterir. Ancak ‘en’ler zamanla değişebilir o nedenle başarı toplumdan topluma değişebildiği gibi zamana göre de değişebilir.  Guinness Rekorlar Kitabına girebilmek için her yıl ölüm riskini bile göze alan, riskli denemeler yapan, bunu yaşamının ideali haline getirmiş insanların çabaları evrensel bir başarı kazanmak içindir.

Kişisel başarıya geçmeden önce peki ya başarısızlık nedir? Başarısızlık TDK’ye göre ‘başarısızlık eylemi, muvaffakiyetsiz’ demek. Başka bir sözlükte ise ‘beklentilerin hüsranla sonuçlanması, bir gayeyi hedeflemek ama kaçırmak, işlemeyen bir plan yapmaktır’ olarak tanımlıyor. Aynı zamanda başarısızlık, hedeflere ulaşmak için atılan adımlardaki öğretici süreçtir deniyor. Peki başarısı ile ünlü bazı kişiler ise başarısızlığı nasıl tanımlıyor?

“Başarısız olmadım. Sadece 10,000 tane çalışmayacak yol buldum.” -Thomas Edison

“Başarı, bir başarısızlıktan diğerine şevkini kaybetmeden gidebilme yeteneğidir.” -Winston Churchill

“Başarısızlık, daha zekice başlama fırsatından başka bir şey değildir.” -Henry Ford

Ayrıca başarısızlık, sadece başarısız insanların başına da gelmiyor.

Walt Disney’e yaratıcı değilsin dendi, Edison okuldan kovuldu, Steve Jobs kendi şirketinden ayrıldı, Bill Gates’in ilk şirketi ilerleme kaydedemedi, haber dehası Huffington kitabını yayınlamak için 36 yayınevi gezdi ve sonuç alamadı. Michael Jordan lisede basketbol takımından atıldı. Amerikalı ünlü sunucu Oprah Winfrey kariyerinin ilk yıllarında kilolarından dolayı çalıştığı kanaldan kovuldu. Ünlü fizikçi Albert Einstein 4 yaşına kadar konuşamadığı için öğretmenleri tarafından zekâ eksikliği ile suçlanıyordu. Örnekler uzayıp gidiyor.

Aslında başarı ve başarısızlık sadece insanlara özgü değil, hayatımızın bir parçası! Bilim adamları şu ana kadar var olan canlı türlerinin ancak %0,1 inin yaşamayı devam ettirdiğini tahmin ediyor. Cincinnati Araştırma Ajansı AcuPoll’a göre, piyasaya çıkan ürünlerin %95 i başarısız oluyor ve ünlü Prof. Richard Wiseman’a göre insanlar yılbaşında aldıkları kararların %88 ini uygulayamıyorlar. Bu örnekler de uzayıp gidiyor…

Albert Einstein “Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek aptallıktır.” diyor. Bu yüzden her seferinde yerden kalkabilmek, her kalktığınızda yeniden başlamak, yeni şeyler denemeye özen göstermek, gerçekten başarıdır.

Sonuç olarak “başarıyı” ortaya koyan, anlamını taçlandıran başarısızlıktır.

Kişiden kişiye değişen başarı nedir?

Kimi için alacağı bir gayrimenkul başarı oluyor, kimi için bir filimde oynamak. Kimi için bilinir olmak, kimi için perde arkası sorumlusu olmak. Kimi için üniversiteyi kazanmak, kimi için dereceye girmek. Kimi için devlet memuru olmak, kimi için şirketinin yıllık hedeflerini tutturmak. Kimine göre elinin-gözünün nuru el emeklerini gururla sunmak, kimine göre yapamadığı becerileri satın alabilmek. Yani bizler, eylemlere takılıp kalıyor, eylemlerin arkasındaki duyguları göz ardı ediyoruz.

Sadece eylemlere değil eylemlerin sonucundaki duygulara baktığımızda başarı nedir?

Kimine göre geçirdiği onca ameliyat sonrası gözlerini açmak, kimine göre özlemini duyduğu bebeğini kucağına almak. Kimine göre özgürlüğü için savaşmak, kimine göre tek başına, kimseye ihtiyaç duymadan yaşamaktır. Kimi için bir şeyi elde etmek, kimi için elindekileri bırakabilmek. Kimi için sıfırdan başlamak, kimi için var olanın üstüne katlayarak yükselmek. Aslında başarıyı elle tutulamayacak unsurlara bağladığımızda, yani duygusal unsurları da göze aldığımızda içimizdeki hazineyi keşfediyoruz.

Belki sorular sormak başarı tanımlarınıza ve arkasındaki duygulara odaklanmanızı sağlar. Bu sorularla kendi iç dünyanın gizli hazineleri keşfeder, başarıyı tekrar tanımlarsınız.

24 saat içinde kendinizi en mutlu hissettiğiniz anlar ne zaman?

Her gün neye şükrediyorsunuz?

Kendinizle ilgili en çok neyi öğrenmek istersiniz?

İstediğiniz “sen”e ulaşmak için seçenekleriniz neler?

Şu an ki hayatınızda neler mümkün?

Peki sen kendi yerinde olmak ister misin?

Bana sorarsanız başarı

Ya göründüğün gibi olmak ya da olduğun gibi görünmektir.

İstediğim ben olabilmektir.

Ya da İstediğin hayatı yaşayabilmektir.

Sahi siz başarıyı nasıl tanımlıyordunuz?

Başarıyı hissettiğiniz anları çoğalttığınız bir gün olması dileğiyle.

Sevgilerimle.

Profesyonel Koç (PCC)- Eğitmen

Selda Menkü